İstanbul'da su kaynaklarının durumu, geçtiğimiz yaz boyunca süren kuraklık döneminin ardından özellikle son günlerdeki yağışlarla birlikte oldukça umut verici bir hale geldi. İstanbul barajlarının doluluk oranları, 2023 yılı itibarıyla önemli bir artış gösterdi. Buna göre, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca düşük seviyelerde seyreden doluluk oranları, Eylül ve Ekim aylarında artmaya başladı. Peki, İstanbul'un barajlarında son durum ne? Gelin, bu konuyu daha detaylı bir şekilde inceleyelim.
İstanbul, dünyanın en büyük metropollerinden biri olması dolayısıyla su kaynaklarına olan ihtiyacı da oldukça fazladır. Bu bağlamda, 2023 yılında İstanbul'un barajları alarm verirken, yağışların artmasıyla birlikte doluluk oranları da yeniden yükselişe geçti. İstanbul'daki barajlar, şehrin su ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamaktadır. Özellikle Alibeyköy, Ömerli, Terkos, ve Büyükçekmece barajları kritik öneme sahiptir. Ekim ayı itibarıyla İstanbul barajlarının doluluk oranı ortalama %65 seviyelerine ulaştı. Bu oran, geçtiğimiz yıl aynı dönemde %30 civarlarında seyrediyordu ve bu da bir nebze olsun su krizi endişelerini azaltmış durumda.
Uzmanlar, son dönemdeki yağışların iklim değişikliği ile bağlantılı olduğunu belirtiyor. Ancak bu yağışlar, İstanbul'un su kaynaklarının canlanması açısından büyük bir fırsat oluşturuyor. Önümüzdeki günlerde beklenen yağışların doluluk oranlarını daha da artırabileceği öngörülüyor. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin su tasarrufu önlemleri alması, halkı bilinçlendirmesi ve altyapı çalışmalarını sürdürmesi de su krizinin önüne geçilmesinde etkili olmuştur.
Su tasarrufu konusunda yapılan kampanyaların yanı sıra, İstanbul halkının da su kullanımını daha dikkatli hale getirmesi gerekmektedir. Geçtiğimiz yıllarda su krizinin yaşanması, suyun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Dolayısıyla, artık su, kıymetli bir kaynak olarak her birey tarafından en üst seviyede korunmalıdır. Barajlardaki doluluk oranlarının artması bu noktada önemli bir avantaj sağlasa da, suyun sürdürülebilir yönetimi konusunda gereken önlemler alınmadığı takdirde gelecekte benzer sorunlar yaşanabilir.
Sonuç olarak, İstanbul barajlarındaki doluluk oranlarının artması, şehir sakinlerine bir nebze olsun rahatlama getirse de, su tasarrufu ve yönetimi konusunda gereken özenin gösterilmesi şarttır. İlerleyen dönemlerde etkili olmaya devam eden yağışlarla, İstanbul'un su krizinden uzak kalması ve su kaynaklarının düzenli bir şekilde yönetilmesi için hem yetkililere hem de halkımıza önemli görevler düşmektedir.