Gümüşhane’nin köylerinden birinde, emekli bir imamın doğa sevgisi ve çevre bilinci, bölge halkı için ilham verici bir hikayeye dönüştü. Kendi imkânlarıyla köyüne 50 bin ağaç dikecek kadar kararlı olan imam, doğanın korunmasına yönelik bu dev proje ile sadece çevresel fayda yaratmakla kalmadı, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerine ağaçlandırma ve ağaç sevgisi konusunda örnek oldu.
Emekli imam Mustafa Öztürk, Gümüşhane'nin doğal güzelliklerine olan hayranlığını, yaşadığı köyde ağaçlandırma projesi ile taçlandırdı. "Doğa, insanın en iyi dostudur" diyen Öztürk, genç yaşlardan beri içinde bir ağaçlandırma tutkusu taşıyordu. Emekliliği ile birlikte bu tutkuyu gerçeğe dönüştürmek için kolları sıvadı. Kendi imkanlarıyla ve gönüllü desteklerle başlattığı bu proje, kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Ağaç dikme çalışmalarına köy halkı ve çevrelerden gelen destekle hız kazandı. Öztürk, “Kendi mutluluğumdan ziyade, çocuklarımız için bir gelecek bırakmak istiyorum” diyerek bu projenin etrafında oluşan birlikteliğin önemine vurgu yaptı.
Başlatılan bu projenin sadece köy halkı arasında değil, çevre bölgelerde de yankı bulması dikkat çekti. Yayınladığı çağrılar neticesinde gönüllülerin sayısı hızla arttı. Özellikle gençlerin projeye katılması, hem toplumsal dayanışma açısından hem de doğa sevgisinin aşılanması açısından büyük bir önem taşıyor. Gümüşhane’nin diğer köylerinden gelen destekler, projeye olan ilgiyi katlayarak artırdı. Sırasıyla gelen gönüllüler, ağaçları dikerken aynı zamanda doğanın korunması, çevre bilinci ve sürdürülebilir yaşam konularında yaşadıkları deneyimleri paylaşıyorlar. Proje, sadece bir ağaç dikme organizasyonu olmanın ötesine geçerek, köyde birlikte yaşamanın ve doğaya sahip çıkmanın simgesi haline geldi.
Son olarak, Gümüşhane’nin emekli imamı Mustafa Öztürk, bu projenin ardından daha fazla ağacın dikilmesi konusunda kararlı. "Bu sadece bir başlangıç" diyen Öztürk, önümüzdeki yıllarda daha büyük projeler hayata geçirmeyi planlıyor. "Hedefim, köyümüzü yeşil bir cennet haline getirmek ve doğaya olan bağlılığımızı her yaştan insana aşılamak." diyerek, insanların ağaçlandırma konusundaki farkındalığını artırmak istiyor. Öztürk’ün bu azmi, yalnızca kendi köyü için değil, tüm Türkiye’de benzer projelerin örnek alınmasına vesile olabilecek bir ilham kaynağı olarak değerlendiriliyor.
Böyle bir projenin, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemi büyüktür. Ağaçlar, hava kalitesini iyileştirirken, su döngüsünü dengede tutar ve biyoçeşitliliği artırır. Öztürk, bu amaçlarla yola çıktığı için, birçok yerel ve ulusal medya kuruluşu tarafından da ilgiyle takip edilmektedir. Gümüşhane’deki bu ağaçlandırma projesi, göstermektedir ki, tek bir bireyin çabasıyla doğa katbekat yeniden canlanabilir. Mustafa Öztürk, elindeki tırmıkla başladığı bu yolculukta, içindeki sevgiyi ve sorumluluğu da beraberinde taşıyarak, tüm topluma örnek olmuştur. Bu tür eylemlerin, hem geçmişten gelen mirası korumak hem de gelecekte yaşam alanlarımızı sürdürülebilir kılmak açısından hayati önem taşıdığı unutulmamalıdır.