Avustralya'da yıllarca öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan Hasan Yıldırım, doğup büyüdüğü köyüne dönerek tropikal meyve tarımına adım attı. “Süper meyve” olarak bilinen acaibeyaz meyve (dragon fruit) ve avokado yetiştiriciliği yapan Yıldırım, hem sağlıklı bir yaşam sürmeyi amaçlıyor hem de yerel ekonomiye katkıda bulunmayı hedefliyor. Tarımın yanında çevre dostu yöntemlerle yapılan bu meyve yetiştiriciliği, hem bölgedeki tarımsal çeşitliliği artırıyor hem de genç çiftçilere ilham kaynağı oluyor.
Hasan Yıldırım, 40 yıl süren öğretmenlik kariyerinin ardından, doğduğu topraklara geri dönme kararı aldığında, tarım sektörü hakkında pek fazla bilgisi yoktu. Ancak, çocukluğunun geçtiği köyün doğal güzellikleri ve bereketli toprakları ona her zaman ilham vermişti. Avustralya'daki eğitim yıllarında, tarıma yönelik ilginin artması ve organik üretim metotlarını öğrenmesi, onun bu alana yönelmesini sağladı. Emekliliğinden sonra köyde bir bahçe kurmaya karar veren Yıldırım, meyve tarımında dünya genelinde dikkat çeken "süper meyve" kategorisine giren bitkileri seçti. İlk olarak, lezzeti ve sağlığa olan faydalarıyla öne çıkan dragon fruit ile işe başladı.
Hasan Yıldırım, acaibeyaz meyve yetiştiriciliğine verdiği önemin yanı sıra, yerel pazarları hedefleyerek çiftçilerin gelirini artırmayı amaçlıyor. Dragon fruit, zengin besin değerleri ile dikkat çekmesinin yanı sıra, tropikal iklimlerde hızla yetişebilen bir meyve olması nedeniyle de çiftçiler için cazip bir seçenek. C vitamini, antioksidanlar ve lif açısından zengin olan bu meyve, sağlıklı beslenme trendlerinin yükselişiyle de paralel bir talep görmektedir. Yıldırım, yetiştirdiği meyveleri, organik ürünler olarak pazarlandığı için, yüksek fiyatlarla satmanın mümkün olduğunu belirtiyor.
Ayrıca, avokado üretimiyle ilgili de çeşitli deneyler yapmayı sürdüren Yıldırım, son birkaç yılda artan avokado talebinin bilincinde. Avokadonun sağlıklı yağ kaynaklarıyla dolu olması ve diyetlerdeki popülaritesi, bu meyvenin de yerel pazarlarda güçlü bir talep görmesine neden oluyor. İlerleyen dönemlerde bahçesindeki üretim alanını genişletmeyi planlayan Yıldırım, genç çiftçilere de bu alanda eğitimler vererek onların da tarım sektöründe yer almasını sağlamayı hedefliyor.
Yıldırım, köyündeki tarım faaliyetlerine gençlerin de katılmasının ve onlara tarım bilgisi aktarımının çok önemli olduğunu vurguluyor. Böylece hem gençlerin çiftçilikle ilgili bilgi birikimi artırılacak hem de köy halkı arasında tarım bilincinin gelişmesine yardımcı olunacak. Yıldırım, bu sürecin hem tarım hem de gençlik açısından geleceğe yönelik bir umut olduğunu belirtiyor.
Yıldırım’ın dönüşü, sadece bir bireyin hayatındaki değişim değil, aynı zamanda bölge ekonomik altyapısına da önemli katkılar sağlayan bir gelişme. Avustralya'da edindiği tecrübeleri köyüne taşıyarak, hem yerel çiftçileri motive ediyor hem de bölgedeki tarımsal üretimin çeşitlenmesine önemli bir katkı sağlıyor. Uzun bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra tarıma yönelmesinin kendisi için büyük bir dönüşüm olduğunu söyleyen Yıldırım, “Hayallerimin peşinden koşmak için geri döndüm. Burada, doğduğum topraklarda hem kendim hem de bölgem için yeni başlangıçlar yapıyorum." diyor.
Sonuç olarak, Hasan Yıldırım, emekliliği sırasında yaşadığı dönüşümü ve meyve yetiştiriciliği yolculuğunun her aşamasını büyük bir heyecanla sürdürmektedir. Yıldırım’ın bu çabaları, yalnızca kendi hayatını değil, aynı zamanda bölge ekonomisini ve tarım sektörünü de olumlu yönde etkilemektedir. “Süper meyve” üretimi ile hem sağlıklı beslenmeyi teşvik ediyor hem de köyün gıda üretiminde yeni bir ufuk açıyor.
Gelecekte, Yıldırım’ın hayalleri arasında daha fazla genç çiftçi yetiştirmek, tarımda sürdürülebilirliği artırmak ve köyde yenilikçi tarım tekniklerini uygulamak yatıyor. Tüm bunların yanı sıra, Hasan Yıldırım, çiftçiliğe gönül verenlere, “Tarımın gücüne inanmalıyız. Yeter ki azmedelim ve inanalım.” diyerek bir mesaj veriyor.