Uluslararası toplum, çatışmaların sona erdirilmesi için dünya genelinde sayısız ateşkes anlaşması imzalamış olsa da, geçmişte yaşanmış olan soykırımların unutulmadığı bir gerçektir. Çoğu zaman ateşkes kararları, sadece çatışmaları durdurmak ve taraflar arasında barışı sağlamak için alınmaktadır. Ancak, toplumsal hafızada derin izler bırakan soykırımlar, kolayca unutulamaz ve sorumluların hesap vermesi gerektiği unutulmamalıdır.
Ateşkes, çoğunlukla silahlı çatışmaların durdurulması için geçici bir çözüm olabilir. Ancak, geçmişte yaşanmış olan soykırımların kurbanları ve geride kalan yakınları için, ateşkes her zaman yeterli olmayabilir. Soykırımların unutulmamış olması, tarihsel bir sorumluluk gerektirir ve bu sorumluluğun yerine getirilmesi için çaba harcanmalıdır.
Geçmişte yaşanmış olan soykırımların unutulmaması, aynı hataların tekrarlanmasının önlenmesi açısından da önemlidir. Toplumların bu tür acı deneyimlerden ders çıkarması ve gelecekte benzer trajedilere karşı daha duyarlı olması, ancak geçmişin hatırlanmasıyla mümkün olabilir. Dolayısıyla, ateşkes ilan edilse de, soykırımların unutulmaması ve devam eden adalet mücadelesinin sürdürülmesi gerekmektedir.
Soykırımların unutulmaması, uluslararası toplumun insani değerlere ve adalet ilkelerine verdiği önemi de göstermektedir. Geçmişte yaşanmış olan acı olayların hatırlanması, insanlığın geleceği için bir uyarı niteliği taşımaktadır ve benzer hataların tekrarlanmaması için önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, ateşkes ilan edildiği halde soykırımların unutulmaması, insanlık adına bir gerekliliktir ve hepimizin üzerine düşen sorumlulukları hatırlatmaktadır.