Ülkemiz, bir trajedi daha yaşadı. Son günlerde, alkollü sürücülerin neden olduğu kazalar tekrar gündemde. Fakat bu seferki olay, genç yaşta hayatlarının baharında olan Tuğba ve Seda'nın kaybıyla sonuçlandı. 23 yaşındaki bu iki genç kadın, bir akşam arkadaşlarıyla birlikte eğlenmek için dışarı çıkmışlardı. Fakat dönüş yolunda, hayatları boyunca unutamayacakları bir kaza yaşandı. Bu üzücü olay, tüm Türkiye'de başsağlığı mesajları ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Kaza, geçtiğimiz Cumartesi gecesi, şehir merkezindeki ana caddelerden birinde meydana geldi. Tuğba ve Seda, arkadaşlarıyla birlikte akşam yemeği yemiş ve ardından eğlenmek üzere bir mekâna gitmişlerdi. Gece geç saatlerde eve dönmek üzere yola çıktıklarında, alkollü bir sürücünün kontrolsüz bir şekilde araç kullanarak üzerlerine doğru gelmesi sonucu korkunç bir çarpışma yaşandı. Kaza anında Tuğba ve Seda'nın içinde bulunduğu araç, sürücünün yüksek hızda geldikten sonra yolun karşısına geçmesiyle tam bir kaza alanına döndü.
Kaza hemen ardından olay yerine ambulans ve polis ekipleri sevk edildi. Maalesef genç kadınlar, kaza sonucunda ağır yaralandı ve yaptıkları bütün müdahalelere rağmen hayatlarını kaybetti. Kaza esnasında diğer araçlar da etkilendi, fakat sürüşü tehlikeye atan alkollü sürücü olay yerinden kaçan bir şahıs olarak tanımlanıldı. Hızla çevredekilerin ihbarı ile yakalanan sürücü, ilk ifadesinde alkol kullanıp kullanmadığını reddetti, ancak hastanede yapılan testler sonucunda alkollü olduğu belirlendi.
Kazanın ardından, Tuğba ve Seda'nın yakınları büyük bir acı içerisinde kayıplarına gözyaşı dökerken, sosyal medya aracılığıyla bu kazanın sorumlusunun ağır bir şekilde cezalandırılmasını talep etti. Herkes, "Bir daha böyle acılar yaşamamak için ne yapmalıyız?" diye düşünürken, cinayet olarak tanımlanabilecek bu olay, alkollü sürücülerin ve sorumsuz davranışların ne denli tehlikeli olduğunu gözler önüne serdi.
Polis, kazadan sonra hemen alkollü sürücüyü tutukladı ve soruşturma başlattı. Medya, alkollü araç kullanmanın sonuçlarına vurgu yaparken, birçok sivil toplum kuruluşu da trafikte alkol testi uygulamalarının artırılması gerektiğini dile getirdi. Kazanın meydana geldiği yer, birçok kazaya tanıklık etti ve bu durum yerel basında da geniş bir yer buldu. İnsanlar, bu tür kazaların önlenebilmesi için yetkililerin daha sert tedbirler almasını talep ediyor.
Bu acı olay, toplumda bir farkındalık yaratılmasına vesile olur mu, bilemeyiz. Ancak kaybettiğimiz Tuğba ve Seda’nın yasını tutarken, aileleri bu yasın yanına, sorumsuzca hayatlarını kaybetmelerinin yanında, adaletin yerini bulmasını da bekliyor. Kazada hayatını kaybedenlerin yakınları, genç kadınların hayalini ve hayat dolu enerjilerini hatırlamanın yanına, bu tür olayların durdurulmasını ve alkollü araç kullanılmasının önüne geçilmesini talep ediyor.
Sonuç olarak, herkesin dikkat etmesi gereken bir ders var: Sürüş esnasında alkol almak sadece kendi hayatınızı değil, başkalarının hayatını da riske atar. Tuğba ve Seda’nın kaybı, binlerce genç insanın hayatını temsil ediyor. Herkesin birer hayat hikâyesi olduğunu unutmayalım ve olabilecek tüm önlemleri alarak, sorumsuz davranışların üstesinden gelebilmek adına daha fazla bilinçlenelim.